Kürt Gardaşımla
Nevruz Sohbeti
Nevruz Bayramın mübarek ola gardaşım. Bu
güzel bayramı asırlardır birlikte kutluyoruz. Orta
Asya’dan, İran’a, Azerbaycan’a ve
Anadolu’ya kadar uzanan büyük coğrafyada Nevruz,
yılbaşı ve baharın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
Ünlü Ergenekon Destanı’nda, demirden dağ
eritilerek Türkler nasıl ortaya çıkıp dünyaya
yayılmışlarsa; Kürtleri Dahhak’ın
zulmünden kurtaran Isfahan’lı ‘Demirci Kawa
Efsanesi’ de Kürtler’in bir Ergenekonu
gibidir.
Gardaşım, aslında biz aynı milletin, aynı
kültürün, aynı tarihin çocuklarıyız. Sakın, seni
‘Türk’ göstermeye çalıştığımı ve Nevruz’u
elinden almaya kalktığımı sanmayasın. Kendini nasıl
bilirsen bil, sana saygım var. Çünkü seninle bin yıldır
aynı ‘nan’ı bölüp yiyiyor, aynı hazin türküleri
yakıyoruz. Seninle hep aynı kıbleye yüz sürüyoruz.
Efsanelerden ilkbahar geleneklerine,
inançlardan namus anlayışına kadar, aslında aynı
milletin evlâtları olduğumuz açıkça ortada. Aramızda
sadece dil farkı var. Artık sen kendini istediğin gibi
adlandır benim için farketmez; çünkü sen benim öz
gardaşımsın...
X X X
Gardaşım, sen imanlı insansın; Allah aşkına
elini vicdanına koy da düşün; Nevruz gibi
Kürdüyle, Türküyle hepimizin bayram gününde, siyasî
maksatlarla gösteriler yapılmasını, hele bu gösterilerin
terör eylemlerine dönüştürülmesini ve halkımızın
bölünmesi için istismar edilmesini doğru buluyor musun?
Her türlü kutlamaların başım üstüne... Gel beraber halay
çekelim, ‘lorke’ söyleyelim, zılgıtlar atalım;
ateşler yakıp üstünden birlikte atlayalım. Lâkin bu
öfke, bu kin, bu düşmanlık niye?
Bir derdin varsa söyle, birlikte derman
arayalım. Kim gözünün üstünde kaşın var derse, bil ki
önce ben karşısına dikilirim. Dinine, diline, örfüne,
âdetine karışan olursa, cevabını beraber verelim. Yalnız
senden bir dileğim var: Seni kullanarak milletimizi,
vatanımızı, devletimizi bölüp parçalamak isteyenlere
âlet olma ne olur... Eli kanlı, çocuk katili
teröristlerden sana hiç hayır gelir mi?!...
X X X
Bugün Nevruz kutlamaları, ne yazık ki
bölücü-ırkçı PKK’cılar ve onların siyasetçileri
tarafından çatışma ve kavga fırsatı olarak kullanılıyor.
Batı’lı çıkar çevreleri, yakın tarihimizde olduğu
gibi, bizi bölüp parçalamak; seni de kendi menfaatleri
için kullanmak istiyorlar. Onlara karşı Selahaddini
Eyyubî’lerin, Şerefhan’ların, İdrîs-i
Bitlisî’lerin basiretiyle davranmalıyız.
Hamidiye Alayları’yla nasıl vatanımıza saldıranlara
karşı birlikte mücadele etmişsek; şimdi de aynı
saldırılara birlikte karşı koymalıyız.
Hiç düşündün mü gardaşım, bütün bu terör
olaylarından, tahriklerden, halkımızı isyana
teşviklerden hayırlı bir netice alınabilir mi? Bu
rezillik böyle devam ederse, 12 Eylül’de olanlar gene
tekrarlanır. Sıkıntısını da hep beraber çekeriz. Bazı
çevrelerin istediği gibi, demokratik rejime müdahale
edilir; insan hakları ve hürriyetleri askıya alınır;
Türkiye yıllarca geriye gider; böyle olmasını ister
misin?...
Bir takım dış odaklı bölücüler, sana ayrı
bir devletten bahsederlerse sakın inanma. Türkiye,
bir avuç toprağını kimseye verir mi? Bu millet,
vatanının parçalanmasına göz yumar mı? Değil Avrupa,
Amerika, dünyanın tamamı bir araya gelse, buna
güçleri yeter mi?
X X X
Canım gardaşım onlara de ki,
“Biz bu vatanın, bu milletin
bir parçasıyız. Bu bayrak altında, bu devletin vatandaşı
olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bunu kabul etmek
istemeyenler istedikleri yere gidebilirler. Bizi rahat
bırakın, huzurumuzu bozmayın!...”
Gardaşım şunu hiç aklından çıkarma. Onlar
seni kullanmak istiyorlar. Biz seni seviyoruz. Çünkü sen
bizim dünya âhiret gardaşımızsın. |