Vedanâme
Sevgili okuyucularım, bu Pazar sohbetimiz
benim için biraz hüzünlü olacak. Çünkü artık sizlerden
ayrılıyorum. Sağolsunlar, “Bugün Gazetesi” ile
yola devam edecek yöneticiler, bana da yazma teklifinde
bulundular. Ancak ben, Tercüman’dan sonra
ayrılmayı uygun gördüm. “Bugün Gazetesi”ne ve bu
gazetede yazmaya devam edecek arkadaşlara yayın
hayatlarında başarılar diliyorum.
X X X
Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi’nin
ilk nüshasının yayınlandığı 17 Ocak 2003 tarihinden beri
sizlerle birlikte olduk. Gazete yazılarıma “Önce
Demokrasi” başlığıyla başlamışım. Aradan geçen 2,5
yıllık dönemde, başta demokrasi olmak üzere Türkiye’nin
meselelerini beraberce ele aldık.
Yazılarımda, özellikle sizin nabzınızı
tutmaya, duygu ve düşüncelerinize tercüman olmaya
çalıştım. Sizlere, anlaşılması kolay ama kelime haznesi
geniş bir dille hitap etmeye gayret ettim. Lâfı evirip
çevirmeden görüşlerimi açıkça ifade etmeye itina
gösterdim. Sokakta karşılaştığım vatandaşların, “Tam
da benim düşündüklerimi yazmışsın” şeklindeki
iltifatları, en büyük mükâfatım oldu.
Aydın görünmek için anlaşılmaz ve teorik
lâflar etmekten kaçındım. Ancak, boş polemik yazıları
yerine, konu hakkında bilgi veren ve meselelere çözüm
yolu gösteren yazılar yazmaya çalıştım.
X X X
Mevcut siyasî iktidarı, doğru yaptıklarını
düşündüğüm hususlarda destekledim. Ancak, hatâ
ettiklerini düşündüğüm konularda da tenkitten
çekinmedim. Lâkin, naçizâne çıkış yollarını göstermekten
geri durmadım.
Çok hassas olduğum demokrasi, insan hakları
ve hürriyetleri konusundan tâviz vermeden; canımdan çok
sevdiğim vatanımın ve milletimin bütünlüğü üzerinde hep
titredim. Millet iradesiyle âhenk içinde olan Türkiye’nin
millî menfaatleri, yazılarımdaki en önemli ölçüyü teşkil
etti.
Geriye dönüp baktığımda, bu müddet zarfında
yazdığım 635 yazımın hiç birisinde ciddî bir hatânın
bulunmadığını görüyor ve sizlere karşı mahcup olmamanın
vicdanî rahatlığını yaşıyorum.
X X X
Değerli okuyucularım, meydana gelen
olayların tesiri altında bazen kederlenip ümitsizliğe
kapıldığınızı biliyorum. Lâkin, hiç bir kötü niyetli iç
ve dış mihrak, bu “Duâlı Millet”in, bu
şühedâ, evliyâ yatağı “Mübarek Vatan”ın bölünmez
bütünlüğünü bozmaya muvaffak olamayacaktır. Bu aziz
milletin çilekeş ve fedakâr evlâtları, böyle bir zillete
aslâ müsaade etmeyecektir.
Yeter ki, “Türkiye Sevdâsı”ndaki
heyecanınızı, sadakatinizi ve sevginizi kaybetmeyiniz.
Sizleri Allah’a emanet ediyor, selâm,
sevgi ve saygılar sunuyorum. |